Söylenecek söz yok demiştim arkadaşıma. Aslında var.
Öncelikle merhaba.
Bu seferki yazım "bağzı insanların, bağzı bölgelerinde" geçici ağrıya, acıya, yanmaya sebep olabilir.
Spoiler Alert.
Başlıyorum. Dönüşü yok.
Akşam haberlerini izlerken gerim gerim gerildiğim için yıllar önce haber izlemeyi bıraktım. Niye mi? Sürekli karısını 37,63,42 yerinden bıçaklayan sözde "adam"ların haberlerinden, babasını döven "onun bunun çocukları"ndan, ülkeyi-zavallı milleti-bizi soyup soğana çeviren şerefsiz, haysiyetsizlerin çıkıp sırıta sırıta güç gösterisi konuşmalarından, -evet, sizi çok güzel s**(seviyoruz). Bize oy vericeksiniz yoksa gene, yine vericeksiniz çünkü başka şansınız yok yani, gene biz. hepimiz farklıyız gibi davranıyoruz ama teşkilatız yani vermeseniz de vermiş olcaksınız. annadın?- şeklindeki koltuk altı konuşmalarından beynimin her hücresine ağrı giriyor, midemde yanma gözlerimde sulanma oluyordu. Kendimi hastalamamaya karar vermiştim. izlemeyecektim haberleri. Sanki gene 8 yaşındaymış gibi dünyadan haberi olmadan, pembeli mavili ütopyamda yaşayacaktım.
Olmadı.
Sosyal medya.
Facebook.
Bi' seferinde kedisini öldüren psikopat,
-Bi' seferinde karısını sokak ortasında öldüresiye döverken karışanlara -karısının- sen ne karışıyon demesi
--Bi' seferinde köpeğe tecavüz eden sapık -zoofili ülkemizde baya yaygın,
---Bi' seferinde ülkenin yarısı "onun" ne *** olduğunu görebiliyor diye diğer yarısını kavgaya davet eden bir lider.-Ki liderlerin birleştirici özelliği olması gerektiğinden bir haber güç manyağı bir narsistten bahsediyoruz burda,
----Bi' seferinde camdan/köprüden atlayan trans vatandaşlarımızın haykırışları,
-----Bi' seferinde..............
Liste uzayıp gider.
Yokmuş gibi davranılmıyor. Kötü şeyleri ben yapmadığım halde vidan azabı çekiyorum. Neden insanlar böyle diye. Neden daha iyiye gidebilmek varken daha kötüye gidiyoruz hep diye.
Yokmuş gibi davranamayız. Hergün, hergün bir davranış bir hareket yüzünden "bir" insan, "bir" hayvan ölüyor.
Yokmuş gibi davranmamalı. Ama bir birey olarak ne yapabiliriz?
Belki çevremizde gördüğümüz yanlışları düzeltmekle başlayabiliriz.
Çocukları daha iyi için eğitebiliriz. Onlara hayvan sevgisi verebiliriz. Ve vicdanlı olmayı öğretebiliriz. Onlara bütün bireylerin aynı olduğunu, görünüşün hiçbir fark yaratmadığını, kadın ya da erkek olmanın sadece doğal yaşamın, üremenin gereğinden olduğunu, insanın cinsiyetinin, aşağıda ne bulunduğundan değil hormonlarından belirlendiğini, cinselliğin bacak arasında değil beyinde bittiğini öğretebiliriz. Kadının giydiği kıyafetten ötürü değil, erkeğin cinsel açlığından, kendini kontrol edememesinden tecavüze uğradığını öğretiriz.-Çünkü öyle bir ülkede yaşıyoruz ki erkeğin bekaretinin hiçbir önemi yokken, milli olması övünç kaynağı sayılıyor. Adam robotla mı milli oluyor (**-yazar burada küfür ediyor). (Yazar sakinledi normale dönüyor.)
Dışarıdaki hayvanları soğuktan koruyabilir, doyurabiliriz. Dışarıdaki insanları soğuktan koruyabilir, doyurabiliriz.
Kısacası genel bir değişim istiyor isek önce kendimizde sonra çevremizde başlatmalıyız. Herkes bunu yaptığı zaman böyle ilk okulda öğretilen kümeler gibi bir şey olacak, değişim büyüyecek.
Anladınız siz.
Keşke herkes böyle düşünse ve uygulasa. Bişi diyim mi varya o zaman kesin yaşamayı hepimiz çok severdik ha.
Şimdi sadece mutsuzuz ve "ölmek istiyoruz."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder