Geçmiş, sadece bir nefes kadar uzağımdaydı. Gözümü kapattığım her an o korkunç ama tekrar yaşamak istediğim dakikalar gözümün önüne geliyordu.
Belki de bir daha yaşama şansım yoktu. Olsun. Ben hayallerimi içime saklayıp geleceğe hazırlanmaya başlamıştım. Zordu, zordu ama unutmak kadar değil…
Dakikalarca süren bu düşüncelerimden uzaklaşıp kendime sıcak bir çay yapma düşüncesiyle kalktım yerimden. Bir kitap yazma hevesiyle her saniyemi aklımda tutma hevesiyle her saniyemi aklımda tutuyordum.. belki gelecekte ünlü bir yazar olurdum.. kim bilir?
Mutfağa girdiğim anda geçmişim bir an gözümün önünden geçti. Korku vericiydi… bu aralar sık sık anımsıyorum geçen günü…
Vazgeçtim bilgisayarın karşısına geçip yazmaya başladım:
“Korkulardı beni yıkan,
Belki geçmişimdi kaybolan,
Unutulan,
Zor, çok zordu unutmak,
İsyanlar,
Haykırışlar,
Belki ağlayışlar…”
Kendimi yorduğum her saniyenin beni geçmişimin yok ettiğini düşünürdüm. Yanılmışım. Geçmiş yapmıyor bunu bana. Ben kendim yapıyorum.
Korkuları suçlamaktan vazgeçip, kendime bakıyorum. Benim bu suçlamaları yapan! Ve kendine haklılık payı çıkaran…
Ne geçmiş, ne korkular yaptı bunu… ben sorguladım kendimi…
Unutulup giden bu hayatta, ağlayışlar, isyanlar içinde yaşlanırken…