


Konuşmaya varmıyordu dili. Hıçkırıkları boğazında düğümlenmişti adeta. Nefes bile alamıyordu. Gözleri şişmişti. Bütün suratı kızarmıştı. Hâlâ daha ağlıyordu. Ama ağlamayı bırakıp yarın ki sınavla ilgilenmesi gerekiyordu. Ve hiçbir şey bilmiyordu derslere dair… Lavaboya yürüdü. Yüzünü yıkamak için. Acaba hayata rol mü yapsam diye düşündü. Ağlamaktan vazgeçmek istiyordu. Ama durmadan da ağlıyordu.
Kayda değer hiçbir sorunum yok diye düşündü. Kimim öldü ki üzüleyim? Kimim çok ağır hasta? Kimsesiz miyim? Evsiz miyim? Parasız mıyım? Yaşamak için neden bir amacım yok öyleyse? “Suskun kalmak istiyorum.” Dedi. “ama yapamıyorum…” ve devam etti kendi kendine söylenmeye… “sinirimden duramıyorum. Hakim olamıyorum kendime. Mutsuzum. Herkesten nefret ediyorum. Yaşamak istemiyorum. Hiçbi’ umudum kalmadı.” Hep bunları söylüyordu işte kendi kendine kaldığında.
“Çok yoğun gürültü olsun. Bağırayım çığlık çığlığa ama kimse duymasın beni!” diye geçirdi içinden. Çok çok çok mutsuzdu. Üstelik umudu kalmamıştı. İntihar etmeyi düşündü bi’ an. Ecza dolabına yöneldi. Birkaç antibiyotik ve ağrı kesici buldu. Hepsini çıkardı. Bir bardak ve su aldı. Ve yavaş yavaş, birkaç tane birkaç tane yuttu…
Bir saat geçmeden bir ağrı hissetti karnında. Midesi bulanıyordu. İçi burkuluyordu adeta. Kusmak istiyordu ama dün akşamdan beri hiçbi’ şey yememişti. Tuvalete koştu. Klozetin kapağını kaldırdı ve ne geldiyse ağzından çıkardı hepsini. Midesi daha çok bulanıyordu şimdi. Daha çok kusmak istiyordu. Kusmak istedikçe kusuyordu. Her kusma esnasında insanlıktan daha da nefret ediyordu. Odasına yöneldi. Yatağına uzandı. Kimseyi görmek istemiyordu…
2 yorum:
yazdığın yazıları senin yaşadığını sanmasın kimse bitanem....
o kadar gerçekçiki ben bile önce bi şaşirdım.hayata bakış açını bilmesem.....ve kaleminin güçlülüğü bana gurur verdi
((= tabi ki gerçek değil.
teşekkür ederim. iyi ki varsın.
Yorum Gönder