Blia Cosplay and Collection

Blia Cosplay and Collection
I Love Yoda !

13 Mayıs 2010 Perşembe

esin-mustafa-büşra// yazan: ersin


Mustafanın gözü yollardadır içine bir kurt düşmüştür sanki bir tuhaflık vardır...
Esin o sırada hızlı hızlı araştırma
verilerini kontrol eder(Uranyum seyreltmesi
ile ilgili inanılmaz ilerleme kaydeden
esin, bu elde ettiği verileri inanılmaz
güçlü bir silah üzreinde uygulamaya çalışmaktadır
Mustafa ise gerekli desteği[bilgi,
istihbarat falan filan ] sağlayan samimi bi arkadaştır)
Çalışmayı tamamlamaları için büşranın yanına gidip ondan
yardım almaları gerekmektedir.
Tam o sırada araba ani bi fren yapar, küçücük bir kedi ezilmekten kurtulur.
Fakat mustafa ve esin arabanın üzerine fırlayan sinsi
düşmanlarından haberdar değildirler...
Arbanın arkasında oturan gazete okuyomuş gibi yapandan da ...
Otobüste 3ünden başka kimse kalmamıştır...
Şöför dışında...
Aniden arabanın ön camı kırılır, esinle mustafa korkmaya fırsat bulamadan
kafalarında iki desert eagle'nin namlusunu hissederler...
"Aşağı" der namluları tutan eller,
Mustafa"kimsin" der soğuk bir sesle.
O sırada esin titremektedir.Adam namluları kafalarına daha sert bi şekilde bastırarak"Size aşağı dedim" der..
çaresiz esin ve mustafa aşağı inerler,
Adam esine "belgeleri yere bırak ve geri çekil"
der mustafa "hayır" der fakat esin bırakmıştır bile...
Adam"işimi kolaylaştırdığın için sağol "der ve tetiğe basmak için hamle yapar,
tam o sırada mustafa esinin kafasını yere doğru eğer, ateş sesi duyulur,
esin çığlık atar, mustafa esini tuttuğu gibi otobüsün arkasına gider, adam
arkalarından ateş etmektedir...
daha sonra yolun kenarında durmakta olan
beyaz arabanın arkasına eğilirler, adam bi süre etrafına
baktıktan sonra onların ayaklarını fark eder, bunu gören mustafa ve esin
yeşil alana dalarlar,seslerden korkup
sağa sola kaçışan kalabalığı yararlar, binaların arasına dalarlar.. ve bir binanın
kapısından girerler... esin nefes nefese, "şimdi napacağız"

der, mustafa "büşranın evi yakınlarda oraya gidelim o belki bişey yapar" der...

bir süre bekleyip atlattıklarını anlayınca çıkar
ve kısa bir koşuşturmadan sonra büşranın evine varırlar...
esin hemen bir flash bellek getirmesini ister..
büşra getirir esin kolundaki bilekliği çıkartı flash belleğin içini açıp, bilekliğinden
çıkarttığı ufak parçaları flash belleğe takar,
mustafa naptığını sorar esin, çalışmaları kaydetmiştim der... bilgisayara takarlar, büşra nolduğunu
sorup durmaktadır esin bi yandan hızlı hızlı bilgileri kontrol eder,
biyandan da anlatır... büşra çaktırmadan sağ elini kemer tokasındaki küçük düğmeye dokundurur... esin büşranın onu dinlemediğini"Laboratuvarın nerde"sorusuna cevap vermeyince
anlar ve bi tuhaflık hisseder... esin belleği de yanına alarak lavaboya gider... geri geldiğinde eli silahlı adamların mustafayı esir aldığını görür, silahlar ona doğrultulmuştur...
Artık esir alınmışlardır, arabalara bindirilip h,ç bilmedikleri biryere gidiyorlardır...
büşra belleği ister, esin verir, mustafa kızgın bir şekilde "napıosun sen " der kafasında bir ağrı hisseder, gözleri yavaşça kararır..
Büşra elindeki silahın dipçiğiyle ensesine vurmuş onu bayıltmıştır... büşra öndeki adamlardan birinden aldığı laptopa takar belleği ve incelemeye başlar...
"Bunlar tamamiyle saçma sapan günlük yazıları; Hah beni seviyormuş! senin gibi
havalı kızlar neden hep yalan söyler?!!! iyi ki varmışım :D gerizekalı", der belleği kırar ve atar...
"gerçek belgeler kimde?", öndeki adam "şey efendim,o dosyalar da tam değil aslında" "Merak etmeyin; esincik birazdan tamamlar"... esin "Canın cehenne.." demeye çalışırken büşra
silahı mustafaya doğrultur, esin susar....
Geldikleri terkedilmiş fabrikaya girerler, içeride daha önce hayal edemediği büyüklükte bir araştırma laboratuvarı durmaktadır...
Üstün teknoloji ile ilgili herşey bulunmaktadır, büşra bir el hareketi ile kendisine gelen bir sandalyeye oturur, üzerindeki dokunmatik ekrana biraz bastıktan sonra tüm laboratuvar hareket
etneye başlar, robotlar bişeyler yapmakta, dev ekranda sayısal veriler uçup gitmektedir...büşra esine
"hadi bak hayalindeki fırsatı sunuyorum sana ".. bir sessizlik olur.. esin yapmamakta kararlıdır.. sonunu düşünmek bile istemez..
"büşra çığlık atar bi ses tonuyla" ekrana bak istersen" ekranda bir odanın tam ortasında bi sandalye ve üstündede oturan bi adamın görüntüsü vardır,
esin birden beyninin zomnkladığını hisseder, bu mustafadır, "bırak onu" diye bağırır...
büşra" eğer bir anda 10000kv radyasyonun bir insana naptığını biliyorsan başla şu işe der" esin ağzı açık bir şekilde sırtından akan soğuk terin dinmesini bekler" tamam tamam yapacağım... ona bişey olmasın" görüntü gider ekran gelir... esin çalışmalara başlar...
Uzun bile sürmeyen bir çalışmanın ardından ,yapabildiği için ufak da olsa içinde köşelerde bi yerde mutluluğa benzer bişey hisseden esin, elinde duran
parlak maddeye bakar"aktivasyon düğmesine ufak bir dokunuşla güneş sistemini yok edebilir" der... büşra "güzel" der. " ver "onu bana"... esin" önce mustafayı bırak" der...
ekran gelir sandalye boştur.. mustafa arkadan yavaşca gelirken esin de "ultranyum" dediği şeyi büşraya verir çaresiz...
büşra ani bi kahkaha atar kulakları tırmalayan... ekran belirir yeniden mustafa hala orda oturuyordur, esin arkasına döner iyice yaklaşan mustafanın" aslında onun robotu olduğunu farkeder.. esin kusmak üzere olduğunu hisseder...
ekranda bir sayaç vardı"02.25.00" esin bunun saat olduğunu zanneder ve içi biraz da olsa rahatlar, sağdaki sayacın inanılmaz hızlı döndüünü farkedince büşra çoktan gitmiştir...
esin koşturarak mustafanın olduğu yeri aramaktadır, zaman hiç bu kadar hızlı hissettirmemiştir kendini daha önce...
esin tekrar durup dev ekrana bakar"siyah oda,beyaz kapı,10.000kv" diy düşünürken, odanın kurşun ve betondan yapılmış olmsı gerektiğini fark eder. hızla koşarak laboratuvarın duvarlarına vurmaya başlar...
aniden durur, çok kalın ve metalik bir ses.. kapı oralarda olmalıdır... esin nasıl açacağını düşünürken büşranın sandalyesi aklına gelir,ekranda 50 sn yazmaktadır...
esin sandalyeyi kaptığı gibi ekranda işlemler yapar fakat" not enough, get closer" yazısını görür ancak.. sandalyeyi sızla yaklaştırır ve tekrar dener.. yine birşey olmaz, ya da esin öyle sanmıştır, çünkü tam karşıdaki duvar hareketlenir acı bir gıcırtıyla açılır mustafa içerde durmaktadır,
esin sandalyeyi hızla sürükleyerek içeri girer,ekrandan durdurmaya çalışır şifre ister mustfayı dışarı iter sandalyeyi alır kapıyı kapatma emri verir..
"3","2","1," kulakları sağır eden bir çınlama sesi, elektirkler gider, heryer simsiyah olur, hertaraf sallanmaya başlar...
3 saniye süren korku anı ardında ışıklar yanar.. ekranın ortasında bembeyaz parlak bir ışık durmaktadır, esinin bunun sandalye olduğunu anlaması çok sürmez... mustafa da yavaş ca uyanmaktadır..
ışık yavaşça havlanır,ıçeriden hala inanılmaz bir uğultu gelmektedir, esin maddenin rölativistik kütleye ulaşıp enerjiye dönüşmesine şahit olmaktadır...sandalye bir anda sönü verir küçük bir noktahaline gelir... esin kurşun duvarların eridiğini fark eder, kaçma zamanıdır...
kendilerini dışarı attıklarında arkalarına bakamadıkları için koca binanın eriyip yok oluğunu görememişler, yalnızca arkalarında güneş varmış gibi hissetikleri ısıdır...
döndüklerindehiç bişey yoktur, enerji sönümlenmiştir.. esin yere atar kendisini mustafanın dili tutulmuşcasına bişey sölememsi de cabası, zar zor nefes alır...
bi süre sonra orada mustafanın olduğunu düşünür ve ona sarılıp ağlamaya başlar... mustafa nolduğunu sorarken esin hızla kalkıp, hadi koş yolda anlatırım der, koşmaya başlarlar,
esin yolda herşeyi anlatır.. eve vardıklarında tv yi açarlar her kanalda aynı haber, dünya yok olacak mı, büşra adlı acımasız şahıs, ultranyum patlatacak mı? hepimiz ölebiliriz, cnbc,bbc el-jazeere her kanalda aynı haber.. anlaşılan, büşra çoktan tehtidi yapmış..
esin, nadiren oje sürdüğü tırnaklarının içinden hafif acıyla karışık ufak parçalar çıkartır, bu çip parçalarında ultranyumu durduracak algoritma gizlidir...
esin bilgisayarından uyduyla bağlantı kurupup ultranyumu etkizi hale getirir... sıra intikam almadadır... büşranın bulunduğu yeri adı gibi biliyordur..mustafa evde durması ısrarını kıramadığı için pişmandır.
Esin büşranın karşısındadır... evden çıkmadan aldığı silahı büşraya doğrultur, "o artık etksisiz,
sen şimdi bunu neden yaptın anlat" der .. fakat dönen yüz büşraya ait deildir, elinde maske tutan bir metal yüz... Kalın bir sesle"üzgünüm tatlım büşra yok, ben olmaz mıyım?"der esin şoktadır,kendsine yaklaşan metal yığınına bir kurşun sıkar, içi bir an cız eder, fakat robotun yere yığıldığını görünce
bunun yerini şok duygusu alır...
"Laboratuvar eridi ama" ağlamaya başlar..
o sırada kapı çalar ,mustafa açtığında büşrayı görür,"mustafa,bir yapay zeka yaratmaya uğraşıyordum , bişeyler ters gitti,sonr.." mustafa büşrayı bayıltır, aslında onu öldürmeli ama yüreğindeki biyerlerde kalan arkadaşlık duygusu onu engeller...
esin perişan bi halde eve gelince, büşraynın öldüğünü söyler...ağlar...., sonra mustafa büşrayı gösterir.. Esin ufak bir şok atlatır fakat bugün olan okadar şeyin üstüne artık bu normal gelir ona...
..Büşranın uyanmasını beklerlerken esin mustafayaonu öldürmeye çalışan büşranın gerçek büşra olmadığını anlatmaya çalışır... mustafa da "yapay zeka falan diyodu" diyerek onaylar...
Büşra yavaşça gözlerini açar, açar açmaz esin ve mustafayı görür aniden kalkıp onlara sarılır.. sımsıkı sarılırlar ağlarlar... Büşra"esin sen harikasın, başaramayacağınızdan korkuyordum... Beni laboratuvara kilitledi.. fakat kaçmayı başardım" der... Esin"bi sakin ol" der veolan biteni birbirlerine anlatırlar...
O sırada tv dan gelen sesleri duymamaktadırlar tabi," herşey normale döndü, k,mliği henüz belirlenemeyen bu bayan(* o sırada tv de esinin endişeyle koşarken yakalanan uydu resmi vardır) dünyayı, hatta güneş sistemini kurtardı" diğer bir kanalda" the hero! she saved the world, she saved the solar system, she saved us, we dont know who is she yet, but she must be an angel" başka bir kanalda "بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ وَوَصَّيْنَا الْإِنسَانَ بِوَالِدَيْهِ حُسْنا""
وَوَصَّيْنَا الْإِنسَانَ بِوَالِدَيْهِ حُسْناً وَإِن جَاهَدَاكَ لِتُشْرِكَ بِي مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ فَلَا تُطِعْهُمَا إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَأُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
2 yıl sonra
Esin: Dünyada tanımayan kalmadı onu, kendisine verilen yeni laboratuvarında araştırmalarını sürdürüyor, yararlı şeyler yapmak için yemin etti..
Mustafa:Esinin ortağı olarak bütün çalışmalarında beraberler,esine her türlü fedakarlığı yapacağına söz verdi, kendisini ona çok borçlu hissediyor...
Ve Büşra: Birdaha elektronikle ilgili hiçbirşeye dokunmak istemedi; ama kendi emeğiyle yaptığı eşi benzeri bulunmayan bir fotoğraf makinesiyle, gelmiş geçmiş en büyük fotoğraf sanatçısı olma yolunda büyük adımlar attı... REsimlerinin ana teması çiçekler, ağaçlar, esin ve mustafa :)))
--end--

Hiç yorum yok: