Blia Cosplay and Collection

Blia Cosplay and Collection
I Love Yoda !

7 Mayıs 2010 Cuma

kısa hikaye olsun diye

"neden kararsız olduğunu merak ediyorum." dedim. "sorma" diye tersledi beni. "sadece kendini kandırıyosun." diye çıkıştım. ama nafileydi sonuç, yine. "ben kimseyi kandırmıyorum." diye çocukça bir cevap verdi. "sen bilirsin." dedim ve arkamı dönenrek kapıya ilerledim. fazla film izlemiştik. ikimizde. bu üzden sanki o sahnelerden birindeymişim hissettim. arkamı dönüp bir adım atacakken "dur" dedi. "söyliceklerim henüz bitmedi." kafamı yavaşça döndürdüm, bedenim sabit dururken. "artık ne söylediğinle ilgilenmiyorum." dedim. "çünkü söylediklerinle yaptıkların birbirinden çok farklı." sessiz bir şekilde birkaç saniye öylece durduk. arkamdan yaklaştığını hissedebiliyordum. gittikçe yakınlaşan soluk alış verişi beni de etkiliyordu ki heyecanlanmaya başladığımı anlamam an meselesiydi. "ben değiştim." dedi. gülümsedim, o bunu görmedi belki ama ses tonuma gülümsediğimi yansıtmıştım. "bunu son zamanlarda çok duyuyorum." dedim. "insanlar değişebilir." dedi bana. işte o an duramadım ve bir kahkaha patlatıverdim. "bari sen yapma." dedim ve yüzümü döndüm. o kadar yakınımdaydı ki sanki birkaç santim daha yakınımda olsa bir bütün olacaktık... birkaç adım geri çekilmemle irkilmesi bir oldu. benden öyle bir hareket beklemiyordu. ondan etkilenip olanları unutacağımı sanıyordu. ama yanılmıştı. hiçbir şey planladığı gibi gitmiyordu. "anlaşılan sen de değişmişsin." dedi bana. çarpık bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. bu gülümseme ona o kadar çok yakışıyordu ki o an yine aşık olabilirdim. ama tuttum kendimi. akıllıca olduğunu düşündüğüm bir cevap verdim. "ben sadece doğru olanı olması gerektiği gibi yerine getiriyorum." dedim. "işte sen de iyi birşey yaptığına kendini inandırıyorsun." dedi. "hiçbir mani yokken benden kaçıyorsun. kendisini kandıran ben değilim, sensin." ve devam etti. "seni seviyorum. sensiz olmak gibi bi düşüncem hiç olmadı. bütün hayallerimde sen varsın ve ben..." durdu. gözlerine bakmamı beklediğini biliyordum. dayanamadım. gözlerine odaklandım. "sen ne?" dedim. "sonsuza dek seninle olmak istiyorum." dedi. "bu bir yalan. ve bunu benden daha iyi biliyosun. benden önce kaç kişiye daha ayı şeyi söyledin onun sayısını bile unutmuşsundur." dedim. "yanılıyosun." dedi. gözlerinin dolduğunu görebiliyordum. bakışlarını kaçırdı. bir süre sonra bana arkasını döndü. ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ve ben de içimden geldiği gibi davrandım. "kararsız kalman beni de kararsızlaştırdı. ne istediğini bilmiyosan sana zaman tanımama izin ver." dedim. cümlelerimin saçmalığını ben de kabullenmiştim ama ona yaklaştığıma pişman olmuştum. arkasını bir anda dönerek dudaklarıma yapıştı ve bana bu konuşmayı, geçmişimi, hayallerimi unutturdu. sadece o 'an'a odaklanmıştım. sonsuza dek onu yaşamak istemiştim...

Hiç yorum yok: