önümde bir kitap duruyor. sanıyorum ki açamayacağım. bugüne dek kaç kitabın kapağını kaldırırken korktum, bilmiyorum. sadece yeniden ayak uydurmaya çalışıyorum kitaplara... uzun zaman olmuştu sahi. en son ne zaman başladım yeni bir kitaba? içinde karşılaşacaklarımdan korktuğum en son günü hatırlıyor muyum? bir düşüneyim...
sen kimsin? elime alsam seni, koklasam sayfalarını, yeni kitap kokusu... bana neler göstereceksin farkında olmadığım? ne öğreteceksin bana, yeni? şimdi başlasam seni içime sindirmeye, ileride beni kendinden uzaklaştıracak mısın yoksa sana gittikçe bağlanacak mıyım? bana gerçekten izin veriyor musun, seni tanımama? peki. şimdi kendini bana bırak öyleyse. uzun bir aşk yaşayalım. önümüzde yüzlerce sayfa varken ayrılığı düşünmeyelim. korkma. incitmem seni. kıvırmam sayfalarının narin uçlarını. seni yere göğre sığdırmam ben. sayfalarını o kadar dikkatli çeviririm ki anlayamazsın seni okuduğumu. gıdıklarmışım gibi hissedersin kapağını kaldırdığımda. ama dur. beni yarı yolda bırakmayacağını nerden bileyim? benim sana davrandığım gibi davranacak mısın bana? kafamı boş bilgilerle doldurup beyin sıvımı emmeyeceksin değil mi? iki sayfa sonra, başka konuya atlayıp, başkasıyla aldatmayacaksın değil mi? akıcı bir ilişkimiz olsun istiyorum. ne sen benden kork inciteceğim diye ne de ben senden korkayım beni, hislerimi oyalacaksın diye... şimdi, hoşgeldin hayatıma...
her yeni kitaba böyle başlamak... aslında, imkansız gibi. hayat gibi. gerçek gibi. ilişkiler gibi. dostluklar, aşklar gibi. korkular gerçek, sevgi gerçek... hadi, neden hep beraber yeni bir sayfaya geçmiyoruz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder