Ağlamaya başlamıştı. Bir yandan avazı çıktığı kadar bağırıyor, bir yandan da hıçkırıyordu. Odada bulduğu herşeyi bir kenara fırlatıyor, bağırıyordu. Mavi pencereli duvara doğru; karmakarışık masanın üzerinden aldığı kitabı, ağır hukuk kitabını öyle bir kışımla atmıştı ki kapıdan içeri, nerdeyse adam doğramışçasına üstü başı kan olmuş gibi kızarmış sevgilisi girdi...
Elindeki hukuk kitabını fırlattıktan sonra masaya yöneldi. İçeri giren sevgilisine, iğrenç bir böcekmişçesine baktıktan sonra masadan başka bir dergi alarak kesin isabet ettirmek isteyen bir tavırla, sevgilisine doğru fırlattı. Başına isabet eden dergi ses yoğunluğuyla televizyonun üzerine düştü.
Dengesini kaybeden koca adam tökezledi. Ayağını kaldırdı. Tam yere basacakken dergiye bastı. Kaygan sayfalardan dolayı daha çok dengesini kaybetti ve televizyonun üzerine bodoslama girdi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder