bakış açısı..

'burnumu çekip duruyorum. umarım çevremdekiler rahatsız olmaz. herhalde başka birinin burnunun çekişini duyuyo olsaydım, sürekli, kafayı yiyebilirdim. çin işkencesi gibi. hele sınavlarda burnunu çeken tipler oluyo ya sürekli, kalkıp burnunu silesim geliyo. kendi esprime dülsem deli derler mi. en iyisi mi ben en somut yüz ifademle oturayım öylece. kimse içimden güldüğümü anlamaz.'
"yorucu bi hafta mıydı"
'bu ne şimdi. sanene kardeşim. ay tipe bak bi de ya. benimle şansı olabileceğini mi düşünüyo şimdi. kendine bi bak lütfen. öf cevap vermezsem de şimdi ayıp. ay yani ne konuşmaya çalışıyo ki tanımadığı insanla. hem cevap verceğimi nerden çıkartıyo'
"evet" 'diyimde sussun bari. konuşmak istemediğimi anlasın yani'
"nasıl gidiyo peki hayat"
'şaka mısın çocuk. tamam sakinim. kızmicam. belli ki sıkılmış hayattan filan. umrumda da değil gerçi ya. ne cevap vericem ki şimdi ben buna. konuşmak istemediğimi anlatacak bi ifadeyle soğuk soğuk cevap vereyim bari. geçiştirmeli bişi olsun. sanane benim hayatımdan hem. sanki seni katmak isticem o hayata. off.'
"eh işte" 'umarım daha soru gelmez. hem sana anlatsam yaşadıklarımı anlıcak mısın kardeşşş. desem ki sana babam evi terketti çünkü başka bi kadına aşık olmuş. desem ki sana annem önceden beri başka bi adamla görüşüyodu anlıcağın ailem yok artık, evde de tek başıma yaşıyorum. hiç arkadaşım yok çünkü herkes çıkar peşinde koşuşan aç pislikler. en yakınına aldığın insan kazığı batırıp arkasına bakmadan koşmaya başlıyo. sevgilim de beni en yakın arkadaşıyla aldattı zaten. o şırfıntıdan da hep nefret etmiştim. önceden içime doğmuştu yani. aylık ihtiyaçlarımı da hayata 10bin türk lirası borçlu başlayarak devletten aldığım harçla idare ediyorum iki yüz lira filan o da, ek iş yapmam gerekiyo arada bi kaç ayak işi yapıyorum kız halimle. aynı zamanda da okulu bitirmem lazım. derslerim çok ağır ve altından kalkamıyorum. aynı zamanda da yazın staj yapmam gerek ama yer bulamıyorum. il dışına çıkmam gerek ama bunun altından nasıl kalkarım bilmiyorum. sanki çözüm mü bulacaksın be adam'
"hayat be zaman kolay oldu ki"
'eh şimdi mantıklı birşey söyledin.'
"evet"
"seviyo musun"
'bu aptal koşuşturmacayı mı. insanların yalan olduğu yalancı olduğu hayatı mı. hakzılığı mı. gereksiz rekabeti mi. sonucun her zaman çıkmaza gittiği ve kötülerin kazandığı hayatı mı. yolsuzluğu mu. yoksulluğu mu. doğal afetleri insan nüfüsunu azalttığı için sevdiğim gibi bekleme bu insan çorbası otobüsü mesela. neyini seveyim bu hayatın. ama daha soru sorma diye ne diycem sana bak'
"eh işte" 'halbu ki ne biliyo musun. daha fazla yaşamak istemiyorum şu lanet olası hayatta. daha da düşünmicem hiçbişi hakkında şu andan sonra. kulaklığımı takıyorum hoşçakal çocuk'