yalnızdı aslında. ve korkuyordu. henüz, kiminle ne zaman ve ne konuşması gerektiğini öğrenememişti. ne zaman söylenmemesi gereken birşey söylese cezasını 'kedi' çekiyordu. ama nedense, başkalarının cezasını da "o" çekiyordu.
konuşacağı kimsenin olmayışı, O'nu karamsarlığa ve cesaretsizliğe itiyordu. içine kapanmaya sürüklüyordu ruhunu. dışarıdan görenler, aslı deli dolu olan bu kızın durgunluğunu yaşadıklarının stresine ya da büyümesinin getirdiği olgunluğa balğıyordu. ama değildi. değildi işte...
arkadaşım dediği insanların o olmadığı zamanlarda O'ndan faydalanmaya çalıştığını farkettiğinde daha bi kızıyordu hayata...
dostum dediği insanlarınen kötü günlerinde O'na "nasılsın" diye sormayışları O'nu hayata daha bi küstürüyordu...
lanet olsun ki hâlâ "polianna"cılık oynamayı becerebiliyordu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder